7 Kasım 2013 Perşembe

Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıllık Acısı Vardır...

Kırk yıllık acısı kalacak bende biliyorum
Senle içilen bir fincan kahvenin
Buca sinemalarında sergilenen, düğümlenen
İzlenen, Sadri Alışık filmlerinin.
Sana gelirken yolumu kesen
Utanarak başımı öne eğdiğim
Arkamdan anlamsızca gülen kahpenin
Acısı kalacak biliyorum….

Kırk yıllık acısı kalacak bende biliyorum
Üzerine konuştuğumuz Dostoyevski’nin
Nazım Hikmet şiirlerinin
Doğum günü hediyelerinin
Şarkıların
Mehtabın
Acısı kalacak biliyorum…

Kırk yıllık acısı kalacak biliyorum
Sensiz yaşanan yirmi yılın
Her ruhuma dalışında
Her şeyi bırakıp gözlenen yolların
Uzaklığından değil buğusundan bakamadığım camların
Acısı kalacak biliyorum…

Yok, hayır, kırk yıllık acı değil korktuğum
Kırk yıllık ömrüm olacak mı onu da bilmiyorum
Düşünde düşmekten
Gözünde sönmekten
Ve her günü seni anlattığım
Beraber solduğum
Başucumdaki çiçek için korkuyorum …

Beni dinlemezsin ya
Çiçeğin de mi  yok hatrı
“Üç-beş” ağaç için
Beraber çarpışmadık mı?

2 Mayıs 2013 Perşembe

Sarsılıyorum...


Sarsılıyorum…

Kar
Ilık
Düşüyor
Pencereme
Yanmak da
Var
Gözlerinde
Ben
Üşüyorum
Sarsılıyorum…

Tarifini
İstemiyorum
Acının
Biliyorum
Kendimi
Sancının
Terkisine
Bırakıyorum
Gitmesine
Ne
Desem
Az
Unutulmaz
Bakışları
Hatırlıyorum
Sarsılıyorum…

Yürüsem
Gider miydi
Bilmiyorum
Yürüsem
Gidebilir miydim
Bilmiyorum
Bir
Yanı başımda
İki
Biraz uzağımda
Üç
Gözlerim arkamda
Dört
Dikkat!
Kırmızı
Gidemiyorum
Sarsılıyorum…

Kavşak
Kalabalık
Tanıdık
Dünyanın
Etrafında
Dönüyorum
Sarsılıyorum
Bir
Gözlerim ufukta
İki
Biraz uzağımda
Üç
İşte
Duvarların arkasında
Dört
Durmalıyım
Duramıyorum
Sarsılıyorum…

Hep
Büyüktü
Yüksekti
Zihnimde
Son
Kez
Yükseliyor
Gözlerimde
Ben
Sadece
Bakıyorum
Sarsılıyorum…

Bir, iki, üç, dört, beş

Hangi acıyı seçeceğimi düşünüyorum
Hangi acıyı seçeceğimi
Hangi acıyı
Hangi…

Sarsılıyorum…

19 Ocak 2013 Cumartesi

Yal(ı)nızlık

Aciz bir acıma duygusu bırakır
Bu kör gözlerim baktığı her tende
Unutma
Binlerce kişiyle beraber ölsen de
Bir mezar
Yalnız tek bir "yalnız" alır...

15 Ocak 2013 Salı

NÂZIM'A NÂZİRE



"Orhan Tahsin dalkavukluğa devam ediyor hâlâ. 
İki yüzlülükle arkadaşlık sürdürülmez, dedi Orhan.
 
Orhan Tahsin dalkavukluğa devam ediyor hâlâ."
 
Bir blog sayfasında çıktı bunlar, dört bend üstüne, bembeyaz haykıran puntolarla,
 
bir blog sayfasında, fotoğrafı yanında arkadaşın, kafası dumanlı
 
Küçücük fotoğrafta gülüyor, ağzı kulaklarında, kafası dumanlı
 
korkmanın, korkaklığın daniskası, evet daniskası.
 
" İki yüzlülükle arkadaşlık sürdürülmez, dedi Orhan.
Orhan Tahsin dalkavukluğa devam ediyor hâlâ "

Evet, ben dalkavuğum,siz dostsanız, arkadaşlıktan anlıyorsanız, ben dalkavuğum, ben yancıyım. 

Dostluk,  yaptıklarınızsa; 
Aklınızla ve kalbinizle taptıklarınızsa dostluk,
 
Dostluk, yüksek rakımlarda kıvranmaksa yalnızlıktan,
 
Dostluk, soğukta it gibi titremek ve sırtından vurulmaksa yazın,
 
Yapmadıklarımla itham edilmekse dostluk,
 
Dostluk uydurduklarysa ağanızın,
  
Her şeyi konuşup arkamdan, yüzüme gülmekse korkunuzdan
 
                            Benimki dalkavukluk.
 
Yazın dört bend üstüne bembeyaz haykıran puntolarla :
 
Orhan Tahsin dalkavukluğa devam ediyor hâlâ.
 

14 Ocak 2013 Pazartesi

Terk-i Diyâr


Her ayrılığa ayrı isim verilir bu coğrafyada
Trenle gidişler ritmiktir
Bir senfonisi vardır kulaklarda
Ve her ritim gibi
Bir sondan bir başka sona doğru
Tekrarlanmaktır tüm yapabildiği…

Otobüsle gidişler aritmetiktir
43 numaralı perondan mesela
Gidemezsiniz 44’e doğru
Terk edemezsiniz
Hiç kimseyi
İleriye doğru
Her şey matematiğe uygundur
Her şeyin başladığı  yerden
Geriye saymaktır
Geride bırakmaktır…

Uçakla gidişler
Gitmeler arasında en acizidir
Bir kere komiktir
Aslında gitmek bile değildir,
Gerinizde bıraktığınızla aynı şehirde bile olmak istemezken
Beraber altında durduğunuz
Gökkubbeye doğru yükselmektir,
“Buradan seni daha iyi görürüm” der gibi…


Terk edilişlerin en acısı
En gerçeği
Gidenin sırtına bakakalmaktır,
Yürür gider ve sen olduğun yerde kalakalırsın
Treninin
Otobüsünün
Uçağının
Rötar yapma ihtimali yoktur,
Uzaklaşırken her adımında yarınından
Yüzünü sana döndürecek söz yoktur….

Her ayrılığa ayrı isim verilir bu coğrafyada
Bir çoğu gitmektir de
Gidenin arkasından bakmak…
İşte o terk edilmektir….