18 Eylül 2014 Perşembe

ses üstü hızda düşünmeceler

Aynaya bakınca sağın sol solun sağ görünür.Sen için de, aynadaki sen için de her şey farklı. Hangisi gerçek bilemezsin.

8 Eylül 2014 Pazartesi

Soma'ya...

Söyleyecek çok şey var kardeşim,
Neresinden başlasam da anlatsam.
Gündüzü olmayan adamları bilir misin
Sabah namazında geceye başlayanları
Güneşini alnında taşıyanları?
Orak-çekici duymuşsundur da
çekiç sallamak nedir bilir misin?


Şimdi çekiç sesleri yok derinlerde
Sessizlik kapladı her yeri
Kara gözlü kara yüzlü insanlar kara bahtlı oldular
dilim varmıyor kardeşim
öldüler diyemem, sen söyler misin?


"1862'de İngiltere'de,
1906'da Fransa'da..."
Sus, konuşma
Rakam değilim ben
Rakam değiliz biz
Rakam değil onlar
Rakam sizsiniz
550'siniz
Bilmem kaç "sadece" bakanlı kabinesiniz
Hepiniz sütten çıktınız
Madenlere giremezsiniz.
Bırakmaz zaten sizi çekiç kazma tutan eller
Yerin üstünü yediniz
Altını da kirletemezsiniz.


Çıkarma kardeşim çizmelerini
Ayakların kirlenmesin...


Daldım lafa unuttum seni kardeşim
Sahi
Yerin yedi kat dibinden
Ekmek çıkarsam
Yer misin?

2 Eylül 2014 Salı

Fasılartesi

Ayvalık'ta bir yazlık sinema,
En ön koltukta sen ve ben,
Ayvalık bu mevsimde sıcaktır ama,
Bir serin düş sabahındayız sen ve ben.

Perdede izleri var bir eski şarkının,
İlk notasını tekrarlıyoruz sen ve ben ,
Girince eşiğinden bu eşsiz kapının,
Gül yaprakları topluyoruz sen ve ben.

Üsküdar Beşiktaş vapuru aheste,
Bir İstanbul yağmurunda ıslanıyoruz sen ve ben,
Martıların dilinde Bizans' tan kalma bir beste,
Her çığlıkta kendimizi buluyoruz sen ve ben.

Saat kulesi, güvercinler ve Körfez;
Birbirine dolanmış ellerimizle sen ve ben,
Bir çocuktur yazgımız kimse bilmez,
Güzden yaza dönmüşüz sen ve ben.

Uzaktadır vuslat elbet bilirim,
Hasreti anlatamam sana ben;
Sağım solum, derdim, dermanım, sevgilim;
Mutluluğa hapsolmuşuz sen ve ben...